Uğur Arslan – Zindandan Mehmede Mektup

Zindan iki hece Mehmedim lafta
Baba katiliyle baban bir safta
Bir de geri adam boynunda yafta
Halimi düşünüp yanma Mehmedim
Kavuşmak mı, belki daha ölmedim
Daha ölmedim…

Bir idamlık Ali vardı asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı
Bir idamlık Ali vardı asıldı
Geçti gitti birkaç günlük fasıldı
Ondan geri kalan, bükük ve sefil
Bahçeye diktiği üç beş karanfil
Ondan kalan boynu bükük ve sefil
Bahçeye diktiği üç beş karanfil

Müdür bey dert dinler bugün, maruzat
Çatık kaş, hükümet dedikleri zat
Beni Allah tutmuş, kim eder azat
Anlamaz yazısız, pulsuz dilekçem
Anlamaz ruhuma geçti bilekçem
Çaycı, getir ilaç kokulu çaydan
Dakika düşelim senelik paydan
Zindanda dakika farksızdır aydan
Karıştır çayını zaman erisin,
Köpük köpük, duman duman erisin
Duman duman erisin…



Saat beş dedi mi bir yırtıcı zil
Sayım var maltada hizaya dizil
Saat beş dedi mi bir yırtıcı zil
Tek yekün içinde yazıl ve çizil
İnsanlar zindanda birer kemmiyet
Urbalarla kemik, mintanlarla et

Ana rahmi zahir şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş
Sesler duymaktayım, davran ve boğuş
Sen bir devsin yükü ağırdır devin
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin
Mehmedim sevinin, başlar yüksekte
Ölsekte sevinin, eve dönsekte
Sanma bu teker kalır tümsekte
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir
Ebed bizimdir…

Zindan iki hece Mehmedim lafta
Baba katiliyle baban bir safta
Zindan iki hece Mehmedim lafta
Bir de geri adam boynunda yafta
Halimi düşünüp yanma Mehmedim
Kavuşmak mı, belki daha ölmedim

Updated: 23/06/2010 — 13:59