Yakbi yakbi bana gözlerini
Tutbi tutbi benim ellerimi
Hadi gel seninle uçalım seninle
Haydi durma benimle dans et
Benimle dans et beniml ....
Search Results for – "seninle"
Doğuş – Sessizlik
bize bi fırsat vermedin ki sevdiğim
tekrar geriye döndün eski aşkına
duydum ki sık sık yine kavga ediyormuşsun
bi daha seninle bende olamam se ....
Duman – Al beni yar
Bulutlardı yağmuru getiren
Hüznüm bulut oldu
Yağmur oldu yasak sevdamız
İnatla gurbete doğdu
Acıya büyüdü sevgiler karanlıklar kentinde< ....
Duman – Eski Köprünün Altında
denizler aştım geliyorum
bilirsin derdim seninle
yolumdan döndüm kopuyorum
bilirsin derdim seninle
denizler aştım geliyorum
ister ....
Duman – Köprüaltı
denizler aştım geliyorum
bilirsin derdim seninle
yolumdan döndüm kopuyorum
bilirsin derdim seninle
denizler aştım geliyorum
ister ....
Duman – Senin Gibi
önümde bir karanlık yol
benimle yürür müsün
zemini meçhul bir yol
yanımda yürür müsün
gönlümün aşk parçası
kalbimi dinler misin....
Duman – Yürekten
sevdim sandım
sevildim sanırdım
sonra uyandım
sonunda ben anladım
ayrı kaldım
ayıldım bayıldım
sonra uyandım
sonunda ....
Dursun Ali Erzincanlı – Ashabı Muhammed Şiiri
Ne zaman saadet asrını düşünsek,
Arkadaşlarından,
O güzîde ashabından biri ağlar gönlümüzde.
Önce sen ağlarsın.
Abdullah bin mesud’a
....
Dursun Ali Erzincanlı – Ay Yüzlüm Şiiri
Ay yüzlüm, apaçık sözlüm, ruhum sana kurban;
Gönlüm sana hayran!
Nergis bakışlarının tesiri ne de yaman!
Sultanım el-aman!
Bak sinemde bir ok var, derûnumda bir acı,
Sendedir ilacı…
Ey varlığı nûr, dünyası sürur, sözü kur’ân!
Her derdime derman…
Pür âteşim bırakma beni hicranda zinhâr!
Rûhumda âh u zâr…
Hem mahzun, hem de perişan dertlerle kıvrandım;
Kapına dayandım!
Bilmem başka kor, başka ateş, ben sana yandım;
Seninle uyandım.
Ey dünyaya arştan gelen nûr, ey meh-i tâbân!
Aydınlattı ziyan…
Baktım şemailine hep dîdârını andım;
Aşkınla kıvrandım.
(more…)
Dursun Ali Erzincanlı – Bedir Şiiri
Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi.
Asr-ı saadete Cezîretül araba gidiyoruz.
Bismillah diyin
Bedir’e öyle girin
Gökte melekler, yerde siz
Ve bekleyin sessiz…
Gelince
İyi bakın onlara;
Hem kendi zamanlarının
Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
Gökte yıldız; yerde arslandır onlar
Yüz yirmi beş bin beden
Ama bir tek ruh,
Muhammedî ruhtur onlar
Aslanlar çıkmıştır Medine’den
Şimdi yoldadır Bedrin Arslanları
İşte bakın şu Hz.Umeyr
Aslan yavrusu.
Yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah
Ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi
Ey sad bin ebi vakkas!
Sen bağla kardeşin Umeyr’in kılıcını
Boyu kısa bağlayamıyor.
Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor.
Attığı her adım bir kalbi durduruyor.
Ey Hamza
Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli tut
Yürüyüşün ölümü korkutuyor.
Dinleyin Âlemlerin sultânını
O konuşunca rüzgar bile susuyor;
“Ey ashap! Hazır mısınız?”
Sad bin muaz ayakta:
“Ya Rasulallah!” diyor
“Seni hak dinle gönderen Allah’a andolsun ki,
Sen bize şu denizi gösterip dalarsan,
Biz de seninle birlikte dalarız.
Allah’ın bereketiyle yürüt bizi!”
Tebessüm buyuruyor Habîb-i Zîşan!
O, gülünce suya kanıyor susamışlar.
Güller açıyor yüreklerde.
Kederler unutuluyor.
O gülünce, cennetler yaratılıyor.
Gülüyor nebi ve yürüyorlar!
Mekke’de çekilen acılar dinmiş
Yürüyorlar!
Sanki yıldızlar yere inmiş.
Önlerinde Kâinatın Güneşi
(more…)