Ey Gül, ey Gonca-i Nûr, meftun yaprak, hâr sana.
Sensin gönüller Mâhı, bu yaz, bu bahar Sana!
Mûcize saltanatın taşları ayna yapar,
Her ırmak ve her deniz, her leyl-ü nehar Sana!…
Senin Zâti Akdesin âlemlere rahmettir,
Cibrîl vefalı yoldaş, Yüce Allah Yâr Sana!…
Bu nice iştiyaktır, ey en güzel Sevgili?
Asırlardır koşuyor, genç ve ihtiyar Sana!…
Nazarın kalbe şifâ, sözün hikmet incisi,
Hangi dertli kavuşsa, olur bahtiyar sana!
Misk kervanı kapında karar kılmıştır Senin,
Nebîlerin diliyle, hep övgüler var Sana!…
Ay, güneş, zühre, ülker, nûruna pervanedir.
Âlemde olmak ister, âşıklar civar Sana!…
Senin yolun hep açık, gidişin Allah’adır,
Dağlar ateş kesilse olamaz duvar Sana!
Güzelliğin âlemde misli bulunmaz inci,
Ey Gül, hasret çekmede Cennet, o bulvar Sana!
Dedin ki: “Şükreden kul olmak istemem mi ben?”
Rabbin ihsan buyurdu: Hurma, üzüm, nar Sana!
(more…)