Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe’de, çay tadında….
Divit u ....
Search Results for – "ali"
Yılmaz Erdoğan – Kayıp Yıldız Şiiri
Sonbaharın serin esen rüzgarlarında
Sabahın güneşi, akşamın ayışığında
Arıyorum!
Kaybettim geceyi ve gündüzü
Yokluğun acıydı hançer mis ....
Yılmaz Erdoğan – Mavilere Uyanmak Şiiri
yedi iklim geçer,
ağarıp solan güz ışıklarından
yalan pencerelere doğru…
uykularda olur ne olursa
yangınlar,
takvim ziyanla ....
Yılmaz Erdoğan – Sevebilme İhtimali Şiiri
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam…
Ben seninle bir gün Veyselkarani’de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara’da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi…
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu’larımız vardı…
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı…
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla…
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu’na inat bir Türkçeyle…
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara’ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara’da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara’ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi’ne gelebilme ihtimalini seviyordum.
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye (more…)
Yılmaz Erdoğan – Aman Ormancı Şiiri
nasıl hecelersen hecele
hep aynı biçimde yazılıyor
ayrılık
çok yol bilenler geçti
ayağını yordamına göre uzatan
kurdun kuşun bile ....
Yılmaz Morgül – Bilmez Ki
Sevdanın ateşi ile
Eriyorum günden güne
O yarin hasreti ile
Destan oldum dilden dile
Aşk ateşi yanar yanar
Hasreti içimi dağlar....
Yonca Evcimik – Tweetine Bandım
Tweetine tweetine tweetine tweetine tweetine
Hey hey hey hey
Followda ettim güzellerin çoğunu
Aman amannin aman
Tweet zekası ince beyn ....
Yonca Lodi – Gel Gör Beni
Aynada karanlık yaşlı gözlerim
Sen de gittin sonunda ziyan günlerim
Bırakmıyor peşimi hain sözlerin
Gel gör beni, halim
perişan
O ....
Yonca Lodi – Hıçkırmalısın
Ayrılık kalbine inmiş olmalı
Gece uykulardan sıçramalısın
Gözlerin herkese beni sormalı
Bu defa kendini suçlamalısın (2 defa)
Hani başk ....
Yonca Lodi – Yeter
Her bin bir maske ve bin bir duyguda hep karmasa
Sen ve senden başka bir insana
dönüp yaşıyorsun
Parça parça her duygunu, olmaz…
Yeter, ....