nasıl hecelersen hecele
hep aynı biçimde yazılıyor
ayrılık
çok yol bilenler geçti
ayağını yordamına göre uzatan
kurdun kuşun bile ....
nasıl hecelersen hecele
hep aynı biçimde yazılıyor
ayrılık
çok yol bilenler geçti
ayağını yordamına göre uzatan
kurdun kuşun bile ....
Anladım,
sabahları açılır.
Esnaf çarşıları yeminle
�Bedreddin’im bir ağaca asılır�.
Anladım,
En büyük yalan yemindir.
Edilir sabahları,
Gecesini hatırlamayan esnafların
Tüm merasimleri gömdüm.
Ömrümün reklam amaçlı takvimlerine.
Anladım,
Kimse üzgün değildi.
Bayraklar yarıya indiğinde.
Bir tek el isteyen,
Yordam ve özür dileyen,
Anladım.
Herkese kötü şeyler hatırlatan yüzüm,
Evet yüzümdü.
Her görüşmeye taşıdığım,
Kandırılmaya gönüllü bir gönülle,
Az sütlü neskafelere sigaralar iliştirdim.
Göz gördüm başka açılara ayarlı.
Uzun bir yüz gördüm.
Meğer filmin sonu diye ayarsız
Fin yazardı end zamanında
Bir zamanlar,
Fransızlar hep Fransız kalacaklar,
Sabah sinemasında pazarları…
Aklımı alıp doğduğum evin,
Müze olma isteğine saklayacaklar.
Ama kavaklar büyüyecek.
Herkesten gizli boyatmak,
Bir kavağın becereceği iştir ancak.
Anladım ki ağaçlar,
Toprağa acı verdikçe büyüyorlar.
Her pazartesi and içip,
Cumaları marşa basan,
Camiler dolusu yemin edip,
Taburlarca yalan söyleyen,
Bu toprakta bu ağaç (more…)
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı, canın tenini yakmasıydı
bir bulut evet ama aslolan
bulutun ....
Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması…
Adını anmak…
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel....
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul’muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe da çay tadında….
Divit uc ....
Bizi bilirsin;
avuçla su içmeyi
marifet biliriz,
yenilmeyi bir de
kendi sahamızda…
bizi bilirsin;
saçımızı ıslatmayı ....
“”Bir tek dileğim var mutlu ol yeter” sözünün
bir kamyon yükü
anlam taşıdığı günlerdi
Kaldırımlar toz ve kağıt topakları
....
Büyüdükçe,
sentetik zamanlara
kangren ayaklar bastım,
izi kaldı
ömrümün…
Kara çaldılar yüzüme
bütün kara parçalarında ....
gözüme ilişti gözün
içimde infilak saati!
yasak baktın nikotin sıcaklığıma,
bir sigara daha yaklaşıyor bahar…
ellerin yanında deği ....
Çöle kıyısı olan kentlerin
limanları sıkıcı olur
kuş uçar gemi geçmez,
kervan zaman içinde.
böyle kentlerde insan
fırtına gibi sev ....