Ne kaldı hatırında diye sorsan bana
Kulağımda bir tek çarpan kapı sesi
Bir de gözümün önünde
Yanıp kül olan seneler
Kaç zaman böyle ayrı, kırgın, dağınık geçti
Hesapladım, bin yıl derim hiç abartmadan
Yazsam kalem düşman kesilir kağıda
Anlatamam…
Elimde olsa alırdım zamanı geri
Yatardım kapıya gideceksen ez beni
Açılan yaraya elden çare olur mu?
Seni üzerlerse, yakarım İstanbul’u!