Savaş
Bilindiği üzere aklım bu imajdan son derece bıkık
 Konu hakkında kimseden duymak istemiyorum tek bi tık
 Hayaller ardından koşmak hayata bilinen bir şık
 Dolayısıyla burda anlatılan benim ve canım sıkık
Duygusallık çöktüğünde oluşur gözde damla haznesi
 Bu son sayı atamazsan biter oyunun sonuncu perdesi
 Sabret gururum aklımın dibi de göğü de sensin
 Sonbaharda yaprakları dökülen ağaç boyun mu eğsin
Oyuna sadık kalmalı her oyun ki denge kurulsun
 Kafamdaki bir ateşten dolayı hakkım yenilsin
 Yangın zihnimde varsa inan ellerim buna şahitsin
 Sözler deryasından gönüle akmak,büyük keyif.
Deniz mehtabını saklar bizden en sığ koylarda
 Bu şehrin gençleri kaptırmış kendini bir denizkızına
 Onları aldatıp kaybolur deniz kızı aniden
 Gök feryada durur ve insan kaçar Karadenizden
Vuku bulur beden fakat çabucak kaybolur vakit
 Toprak üstü örtecek ve cepte kalmayacak nakit
 Herhanginiz hangi şeyi harbi yoldan yaptıysa
 Geride kalmasın gözünüz ruhunuz refahta
Bir gün bekler mi bizi umut sahiden bu sahilde
 Gözlerim kapalı bir hediye gelecek mi bana aniden
 Sanat kor ateş harlarım onu közken acilen
 Beni mahrum etme sakın sıcaklığın çok sevecen
Nakarat
Rüzgarın Sesiyle beslenen bir çocuk bense yurdun
 Oğlum anlamazsın önde gider hep gururun
 İnat bir aşkın peşinden sürüklenir bu gövden
 Toprak seni içten içe, kendine çeker ya
Leadri
Şair diyor bırakıver gel ardına bir gün dön geri
 Yarını,geçmişi,öfkeni,sevgini sil her şeyi
 Sözler yalanmış insan kararmış rengi yokmuş
 Mutluluk sürgünmüş olsun gönlüm razı değil inan ki
Gerçek şu ki gelen gider geri kalanla avunurum ben
 Oluru neyse olsun artık kader kısmet alışığım ben
 Vuslat haktır oku yazılmış ayrılık gibi
 Bakma yazmaz benim lügat, gitti gider dönmez geri
Eğri doğru yürüdük oğlum vardık işte yolun yarısı
 Lakin bilmem bize kalan ne yalnızlık mı diğer yarısı
 Yarınla arası açık olan da insan göremez önünü
 Şayet bulunamaz ki gerçek çözülemezse hayat düğümü
Gördüğüm dağlar çok engin ve de rengi karanlıktı
 Işığa muhtaç bir yoldaydım güneş yatmış uykudaydı
 Sararmış cümlelerin yazarı meçhul aşıkları
 Kara kaplı bir romandım bu ilk sayfam ya sonrası..
Ne umut var sarılacak bak ne de avutacak bir insan
 Ne kadar arif olsan yetmez kâr etmiyor hiç bir lisan
 Dokunsan çıldıracak feryat eder insanlığım
 Ancak yaşanacak bişey yok tozunu kaldır yalnızlığın
Eriyen hüznün dökülür gözden boşalır sağanak sağanak
 Hasret sorma kurumuş bir yaprak
 Ömrüm geliyor geçiyor bitiyor
 İnsan susamış arıyor
 Bulacak lakin çekiyor toprak
Nakarat
Rüzgarın Sesiyle beslenen bir çocuk bense yurdun
 Oğlum anlamazsın önde gider hep gururun
 İnat bir aşkın peşinden sürüklenir bu gövden
 Toprak seni içten içe, kendine çeker ya…