gözüme ilişti gözün
içimde infilak saati!
yasak baktın nikotin sıcaklığıma,
bir sigara daha yaklaşıyor bahar…
ellerin yanında deği ....
Month: July 2010
Yılmaz Erdoğan – Büyüyorum Şiiri
Büyüdükçe,
sentetik zamanlara
kangren ayaklar bastım,
izi kaldı
ömrümün…
Kara çaldılar yüzüme
bütün kara parçalarında ....
Yılmaz Erdoğan – Bu Yol Nereye Gider Şiiri
bir kuğunun boynuna dokunurken
yol bir yere gitmez
içerde
düz saçlara uğrar
ayak üstü bir akşamüstü
her plansız ürperişin sonu
....
Yılmaz Erdoğan – Böyleymiş Şiiri
Yanarmış yürek böyle
Islak bir yeşil sebebiyle
Kaçarmış insan kendinden
Nereye gittiğini bilmeden
Ağlarmış gizlice
Kurumuş toprağı ....
Yılmaz Erdoğan – Bir Nevi Otuzbeş Yaş Şiiri
Artık kısa pantolonlu çocukları
Gençlik parkına götürmüyorlar
Ve anneler trafik lambalarında köylü değiller o kadar
Locadaki farelerden bile kemirgen
Gişeci kadın nur sinemasında
En sevdiğim karate filmi
Tek kollu kahramanımızdı vang yu
Ve ondan çok kollu doğmuştu bruce lee
Ki genç yaşta kaybettik kendisini
Ulan falkonetti seni bir elime geçireceğim var ya
Elektrikler kesilir zengin ve yoksul’un tam ortasında
Ve’nin tam üstünde yani
Hasstir dense de derinden yurttaşın
Elektrik idaresindeki yurttaşa ne o yurttaş
Zırpa pırta elektrik kesiliyor
Diyebilesi yoktur ki
BİRTEK KOKUDUR GEÇMEYEN ZAMANLA
HER DUYULDUĞUNDA
BİRAZ DAHA KESKİNLEŞEN
O zaman amerikan arabaları bizim evin önünde
Dolmuş eylerken caddeyi
Ümit besen de film yapar niye yapmasın ki furyadır bu
Ama seyretmek suça giriyor canım annem
Zaten bu yumurtalı sandöviçlerle
Kesin kovarlar bizi ki
Korkarım her şiire konuk olacak
Mahur bir otlupeynir kokusu süreyya sinemasında
Mübarekler pikniğe gelmişler
Hayır benim kokoş teyzem
Mübarekler hakkari’ den gelmişler
Okul bitimlerinde çamsakızı ağlamalar yok artık
Filiz beni unutma ki hakkari
Unutulmaya müsait bir yerdir
Mektup yaz yoksa çok kurak geçecek bu yaz
Hep saklayacağım hatıra defterime yazdığın
Yazının yanındaki kan damlayan kalbi
Seni seviyorum filiz
Yemin et! bak vallahi!
Yok artık bu kendini şaşırmış
Kendi edasını kendisi bozan cümleler
Niyazi’nin kısalığı uzunların problemi
Aynı zekanın sırasında oturuyoruz
Bozkırımın çilli çocuğuyla avukat oldu sonra
Kimin neresine değer bu nostaljik kırıntılar
Herkesin sandık odası kendine gizemli
Ama kolejli çocuklar nasıl sevişiyor
Ve kızlar yine kolejli onlarda ve taş gibi
Bu kız var ya insanın sevgilisi olsa
Uyku tutmaz adamı
Ama rüyasında başka bir lavuğa vermesin hesabı
Yükseliş’in tuvaletinde kız resmen düşük yapmış
Tabii fevzi de yok
Hepimizin bayıla bayıla yuttuğu
Kolejli çocuk yalanlarını söylesin
Ona kalsa artık sevişmese de olur
Bütün okulu getirip götürmüşlüğü var
Düzliseliliğimize cintonik içiyoruz
Paralı palavralarıyla fevzi’nin (more…)
Yılmaz Erdoğan – Bir Mevsimin Acı Gerçekleri Şiiri
“”Bir tek dileğim var mutlu ol yeter” sözünün
bir kamyon yükü
anlam taşıdığı günlerdi
Kaldırımlar toz ve kağıt topakları
....
Yılmaz Erdoğan – Bildiğin Gibi Değil Şiiri
Bizi bilirsin;
avuçla su içmeyi
marifet biliriz,
yenilmeyi bir de
kendi sahamızda…
bizi bilirsin;
saçımızı ıslatmayı ....
Yılmaz Erdoğan – BENDE SANA YETECEK KADAR BEN KALMADI Şiiri
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul’muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe da çay tadında….
Divit uc ....
Yılmaz Erdoğan – Başkalaşan Aşk Şiiri
Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması…
Adını anmak…
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel....
Yılmaz Erdoğan – Aşkımız Şiiri
Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.
Hiç düşündün mü belkiyi
Belki, eline en yakışan takı beni ....