Tag: İbrahim Sadri Şiirleri

İbrahim Sadri – Yalan Şiiri

hadi gidiyorsun
yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun
herşey gidiyor
gökte bulut,dağda kar,düzde kervan gidiyor
solgun bir gül oluyor insan
bir demet kır çiçeği ölüyor sen gidiyorsun
ne ucuz yaşıyorsun,ne kolay
bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun
bakma öyle
ben kanıyorum sen üşüyorsun

kolay değil bir yalan bu
yaralayan kanayan koca bir yalan
yalan işte
sevdiğim yalan
şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu
ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi
yumuşak sıcak bir yalan
ıslak gözlerimle geçiyorum
yaralı bir ceylanın kalbinden
ceplerimde kül var
bir yangından arta kalan

sorduğum adreslerde kimse olmuyor
ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman
her şey bir yalan gibi yandığı zaman
yalnız olduğunu anlıyor insan
anladım ve geçtim
yaralı bir ceylanın kalbinden

aynamı kırdım fotoğraflarımı yaktım
nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı
nasıl da umarsız

su gördüm düşümde
karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu
ceplerimde kül vardı ve yanıyordu
sonra sabah oluyor
ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu
(more…)

İbrahim Sadri – Yol

gözlerim kapanmadan önce yoldaydım
damperli bir kamyon kadar gürültülü
ve bir o kadar sabırlı…
bir menzil bir başka menzile,
bir kilometre başka kilometreye değiyordu
kalbimden acılı şarkılar geçiyor,
sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu
yoldaydım…
kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri,
arka dörtlüde şöför ismetin hayar hikayeleri,
bir keskin viraj korkusunda,
hükmünü yitirmiş bir limon kolonya ferahlığında,
kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında,
bir kasaba otogarında,
zigana geçidinde
başım camda sarsılarak uykudaydım,
öyle dardaydım,
yoldaydım…
o türkülerdeki, o ağıtlardaki,
o fırata kaptırılan gelin gibi hoyrattaki,
o aşılmaz, o varılmaz, o kahbe,
o yalan sevgili,
o rüya gibi
yoldaydım…
bir aşka gidecektim,
gece yarısı yeni bir şehre inecektim,
ellerim cebimde olucaktı,
kalbim avuçlarımda,
üşüycektim…
sen belki, belki sen
cesur turizmin yazıhanesinden,
apollo magius patinaj çekerken,
hayal meyal görecektin beni…
orası burası sökülmüş bir valiz elimde,
yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet,
ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri,
cebimde muavinin ikram ettiği gofret,
dudağımda yarım bir şarkı,
yüreğimde sadece hasret,
sadece cesur, sadece menzil,
sadece… (more…)

Syf 4 of 41234