Bu yarayı ta ezelden tanırdım
Bir kaşı karaya kul etti beni
Ben bu derdi yere çaldım sanırdım
Bir kuru Çalıya dal etti beni
Mendilinde ....
Bu yarayı ta ezelden tanırdım
Bir kaşı karaya kul etti beni
Ben bu derdi yere çaldım sanırdım
Bir kuru Çalıya dal etti beni
Mendilinde ....
ah senin gibisi yok İstanbul,
anlat anlat bitiremem istanbul,
dur taksi götür beni taksime,
bütün havasını hissedeyim içimde,
eski günle ....
Bir şarkı sesiydin yıllar içinde
Bir çığlık direnciyle seni arar.
Aradığım sen misin yalnızca
Yoksa seni yitirirken yitirdiği şey mi var?
....
Ak bir yaban güvercini gibiydin aşk
Vişnelere bulaştın kirlendi beyazın
Takılamayan telli duvak verilemeyen mendil
Düşlerde kaldı
Ah yü ....
işte sana konuşan biri
dilsiz ve dudaksız
durmadan koşan biri
elsiz, ayaksız
böyle koşup durmak
senin neyine gerek
boşlukta ....
Yağmur yağdı, gene damlar boyandı
Sellukalar uyandı
Yağmur yağdı, gene yıkandı kalbim
Aşk kapıma dayandı
Dilimde şarkılar, hepsi aşktan ....
gene gözel vatanıma geldi yaz
benim köynüm bu alemden ayrılmaz
kim bu manı gözelliğe vurulmaz
gülüş konup dudahlara se meni
bizim eller ....
Parmak uçlarım tanımak istiyor seni
Dokunmak istiyor çocuklar gibi
Önümde uzayıp aksın bir su gibi
Merak ettiğim gövden
Ateşte çaydanlık ....
Bana sorun siz onu tanıtayım kendisini
O yemyeşil gözleriyle bırakmıstı etkisini
Tuttugunda ellerini unuturdum ben herseyi
Zaman ile ögrendim ....
gözlerin yasak bana, sensiz bedenim tutsak
sanki cehennem gibi sensiz yaşamak..
Şimdi olsan yanımda sarsam dokunsam sana inan bir nefes gibi muhtacı ....