Düşümde gördüm seni
 Oturmuştun duvarın dibine düşünüyordun
 Sararıp solmuştu benzin
 Ağlamaklı mı neydi gözlerin
 Puslu bir vakit düşmüştü ufkuma
 Pek farkedemedim
 Düşümde gördüm seni
 Oturmuştun duvar dibine
 Elinde sazın
 Bizim türkümüzü söylüyordun
 Urun urun yükseliyordu bozgunlar
 Onurlu ölümlerde yaşanan
 Ak alınlı çocuklara dağlara dağlara diyordun
 Düşümde gördüm seni
 Uzanmıştın ranzana
 Gün aşırı şiirler okuyordun
 Kavlimize tutkun gökçen soylu
 Sevdalardan yana
 Aldırma boşver demiyorum sana
 Bilirim ki sen sevdayı
 Hoşnut kavgalarla yan yana
 Parmaklık parmaklık işlersin
 Gün ola harman ola diyen yüreklere
 Düşümde gördüm seni
 Yalçın kayalıklara yaslanmıştın
 Ötüken mi tanrı dağları mı bilmem
 Kurt başlı tuğun elinde
 Böteçine önünde
 Oğuz’un boyuna selam diyordu bakışların
 Düşümde gördüm seni
 Çin seddine kürşad’dı çehren
 Ama kollarında kelepçe ayağında pranga vardı
 Kan mı damlıyordu ne yüreğinden
 Puslu bir vakit düşmüştü ufkuma
 Pek farkedemedim
 Düşümde gördüm seni
 Sevdası gurbet olmuş bir karakışta
 Yolcu ediliyordun arkadaşlarının omuzunda
 Yamtar’ların, sancar’ların, afşın’ların uçmağına
 Marşlar söylüyorduk ardından
 Yastığımız mezar taşı
 Yorganımız kar olsun
 Biz bu yoldan dönersek
 Namus bize ar olsun
 Düşümde gördüm seni
 İrem bağlarında Ab-ı kevser içiyordun
 Kıvılcımlar çıkıyordu gözlerinden
 Ak alınlı çocuklara
 Yılgınlığa inat
 Dağlara dağlara diyordun