Saatler sabahı çalıyor yine
Bir gece lambası bir ben uykusuz
Kulağım hep senin ayak sesinde
Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz
Yaralı y ....
Saatler sabahı çalıyor yine
Bir gece lambası bir ben uykusuz
Kulağım hep senin ayak sesinde
Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz
Yaralı y ....
Utanır da geri dönmezsin sanmıştım
Hayret ne yüzle çıktın karşıma
Değeri kalmadı şimdi gözyaşlarının
Yok yok ağlayıp durma boşuna
Hesabı ....
Güneş renksiz, hava suskun sen gittin gideli
Hayat bana tat vermiyor sen gittin gideli
Çiçekler yaralı, kuşlar ağlamaklı
Zindan oldu bu hayat ....
hayallerımle benı bırakıp gıttın
yıne sensız kaldım gece karanlıgın da
uzaklarda olsanda cok uzaklarda
senı ıstıyorum ben hep sonsuza
yı ....
Gözler Kanat Oldu Izdıraplara, Gözyaşına Dönmüş Her Mağcerada…Yenilirsin Koç En Son anda !
Aşkı bilmeyenler bilmece sanar…Bak sana aşkım kalbi ....
Sen gönlümün prensesi
Sen yüreğimin tek sesi
Unuttum bak herkesi
Senden sonrası yok
Ellerin elime değmeli
Sevmeli delice sevmeli< ....
Bu kadar uzak olacak ne vardı
Gittin oraya beni de al yanına
Ben hep burdamı kalacak
Hüzünle mi ağlayacak
Ne zaman dertler bitecek
....
Bu kadar uzak olacak ne vardı
Gittin oraya beni de al yanına
Ben hep burda mı kalacak
Hüzünle mi ağlayacak
Ne zaman dertler bitecek
....
Kapatın gözlerinizi
Ve karanlığı seyredin.
İşte böyle bir gece.
Mekke’de bir gece
Yorgunluk havada
Gariplik suda
Simsiyah bir sessizlik
Uyku bile uykuda.
Kâbe’nin hatîm kısmında
Yanı üzre yatan biri var
Yıl hüzün yılı
Ebu Talib yok
Yıl hüzün yılı
Vefakâr eş
Haticetül kübrâ yok.
Kâbe’nin hatîm kısmında
Yanı üzre yatan biri var
Teselli arayan kalp
Hüzünle çarpan kalp
O’nun kalbi.
Ve ayak sesleri
Yıldızlar ışıldıyor.
Bu ayak sesleri göklerden
Yol veriyor yıldızlar.
Semâdan inenler var.
İzin verseydi Allah
Kâinat inerdi yere
Çünkü kâbe’nin hatîm kısmında yatan
Sultân-ı levlâk’tır.
Habîb-i zîşândır o
Nur-u hüda’dır.
Merhamet ufkunun nazlı güneşi
Kainatın biricik çiçeğidir o.
İzin verseydi allah
Âlemler inerdi yere
Oysa emir yalnız cebrail’e
Ve yalnız cebrail iner yere
Kalk ya rasulallah
Semada melekler seni bekler
Taif’te taşlanan yüzüne hasret
Alaya alınan sözüne hasret
Seni bekler melekler.
Yer yüzünde vefa yok mu?
Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin.
Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden?
Davetini hafife mı aldılar?
Üzülme ve aç gözlerini
Öteler bekliyor seni
Bu gece kainat adını anacak,
Aç gözlerini ki alemler nazarına kanacak.
Burak, senin için uçacak.
Aç gözlerini ya habiballah
Bu gecenin adına isra diyecek allah.
Ey yedi kat sema aç kapılarını,
Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberlere
Deki hazreti Adem’e;
Cennetin kapısına adı yazılan
İsminin hatrına af istediğin
Salih oğul geliyor.
Söyle İsa’ya:
Kuytu köşelerde
Havarilerinle Allah’a sığınırken,
Bir adım ötedeymiş gibi kokusunu aldığın
Ve insanlığa gelişini müjdelediğin
Ahmet geliyor.
Yusuf’a, İdris’e, Harun’a söyle
Musa’ya deki:
Vasıflarına hayran olup da
Ümmetinden olmak istediğin
Salih kardeş geliyor.
Müjde ver İbrahim Peygamber’e:
Dua dua yalvarıp
Gelmesini istediğin oğul geliyor
Aç kapılarını ey yedi kat sema
Bu gelen Muhammed Mustafa
Cebrail yol gösterir
Ve yürür sultanlar sultanı
Bu nasıl bir yürüyüştür.
Bu nasıl bir eda?
İnci inci ter mübarek alınlarında
Baştan ayağa edep var
Attığı her adımda.
Sultanım, (more…)
Ne uzun ne kısa kararında boy
Soyu İbrahim’den ne asil bir soy
Saçları hoş siyah dalgalı bir koy
Kemâlini giydir beni benden soy
Âlemlere rahmet yüzünü göster
Bu kul varlığından soyunmak ister
Güneş pervânesi o güzel yüzün
Nurundan ışığı vardır gündüzün
Solmaz bir gül rengin ne kış ne güzün
Tecelli ediyor yüzünde özün
Hasretim, yanarım, yüzünü göster
Kölen bu devletle avunmak ister
Simsiyah gözlerin âhû misâli
Dâim Hakk’a bakar her an visâlin
Beyazı ölçüsü gözde kemâlin
Kaşların sûreti gökde hilâlin,
Râzıyım rûyada yüzünü göster
Âşık maşukuna can sunmak ister
Bir tutam sakalın birkaçı beyaz
Mübarek vücudun serin kış ve yaz
Cânımı yoluna kurban etsem az
Dostlar defterine köleni de yaz
Açıver kapını yüzünü göster
Gönül hasretinden yakınmak ister
(more…)